|
|
|
|
|
|
|
|
EKONOMİ HABERLERİ
|
|
|
|
Kuzey Irak'a kara harekatının başlatıldığı yönünde piyasaya gelen haberler çok büyük bir harekete neden olmadı.
Haber geldiği sırada 46 bin 150 puan seviyesinde bulunan borsa, sonrasında hafif bir gerileme ile 45 bin 900-950 bandına geriledi. Hisse senetlerinde yüzde 0.8 seviyesinde olan kayıp da yüzde 1.2'ye yükseldi. Ancak sonrasında borsadaki kaybın biraz daha hızlandığı izlenirken, uzmanlar bu düşüşü yurtdışı piyasalara bağlıyor.
İMKB Ulusal 100 Endeksi ilk seansı yüzde 1.84 kayıpla 45 bin 591 puandan tamamladı. Aynı saat itibariyle Almanya, İngiltere ve Fransa borsalarında da yüzde 1.2'ye varan düşüşler yaşandı.
İkinci seans ise toparlanma çabası izlendi. Ancak endeks 46 bine yaklaştığı anlarda satışlarla karşılaştı ve günü ilk seanstaki seviyesinden, yüzde 1.84 kayıpla 45 bin 592 puandan noktaladı.
Piyasayı değerlendiren uzmanlar, kara harekatının sürpriz olmadığını, bunun işaretlerinin zaten önceki günlerde geldiğini belirtiyor. Piyasanın asıl olarak yurtdışına bağlı hareket ettiğini belirten uzmanlar, global gelişmelerin yerel gelişmelere oranla çok daha etkili olduğunun altını çiziyor.
UZMANLAR NE DİYOR?
Uluslararası Yatırım Bankası JP Morgan ekonomisti Yarkın Cebeci, piyasa ile ilgili yaptığı değerlendirmede, kara harekatının piyasada önemli bir etkiye neden olmasının beklenmediğini bildirdi. Cebeci, yayınladığı raporda, "Yapılan operasyon PKK'ya yönelik. Terör örgütünün bahar aylarında başlaması olası hareketlerine karşı gerçekleştiriliyor. Operasyonun belirli noktalara yapıldığını düşünüyoruz ve AB ile ABD'den herhangi bir itiraz gelmeyeceğini tahmin ediyoruz." ifadesini kullandı.
Turkish Yatırım Finansal Strateji Müdürü Gökhan Uskuay, hava harekatlarının ardından kara harekatının gelmesinin bir zorunluluk olduğunu belirterek, "Operasyonun zamanlaması terör örgütün zayıfladığının en önemli göstergesi. Bu harekatın kısa vadede piyasaya etkisi sınırlı, orta vadede ise olumlu olur" dedi.
Merkez Menkul Değerler Araştırma Müdürü Özgür Yurtdaşseven ise gelen açıklamalardan konu hakkında ABD ile fikir alışverişi yapıldığının anlaşıldığını belirterek, "Bu anlamda harekatın piyasaları etkileyebilecek bir boyuta ulaşmasını beklemiyoruz" dedi.
DOLAR SAKİN
Dolarda son dönemdeki hareketli seyir bugün zayıfladı. Türkiye'nin Kuzey Irak'a düzenlediği kara harekatına rağmen dolarda önemli bir hareket gerçekleşmedi.
Harekatın haberinin geldiği anlarda serbest piyasada 1.2010-1.2020 YTL seviyelerinden el değiştiren dolar, sonrasında hafif bir artışla 1.2040-1.2050 YTL seviyelerine tırmandı. Ancak uzmanlar, dolardaki bu ufak harekette Kuzey Irak operasyonundan çok yurtdışı piyasalardaki olumsuz havanın etkili olduğunu düşünüyor. Dolarda düne göre sadece yüzde 0.1'lik bir artış gerçekleşirken, yılbaşından bu yana yaşanan yükseliş ise yüzde 2.82 olarak kaydedildi.Öte yandan gün kapanışına yakın dolarda yine satış eğilimi ağır bastı ve kurlar 1.2010 YTL'ye kadar çekildi.
Geçtiğimiz günlerde iki ayrı kez hızlı hareket gerçekleştiren dolar en yüksek 1.24'lü seviyelere kadar çıkabilmişti. İki gün önce de özellikle yurtdışından gelen alımların etkisiyle kurlar 1.22 YTL'yi görmüş, ancak oradan hızla gerilemişti.
Dolar yükseldikçe yerli yatırımcıların satışa geçtiğini belirten uzmanlar, böylece Londra kaynaklı alımların dengelendiğini düşünüyor. Merkez Bankası rakamlarına göre yurtiçi yerleşiklerin döviz hesapları 1-8 Şubat arasında 2 milyar dolara yakın azalmayla 93 milyar 913 milyon dolara geriledi. Söz konusu hesaplarda, yılbaşından bu yana yaşanan net çözülme 2.5 milyar doları buldu.
Yurt içi döviz hesapları 2007 sonunda 96 milyar 369 milyon dolar düzeyinde bulunuyordu.
|
|
|
|
|
Tekel sigaranın özelleştirme ihalesi bugün saat 15.00'te yapılacak.
Tekel sigaranın üçüncü ihalesinde tekliflerin 18 Şubat'ta alınmasının ardından, ihaleye teklif veren firmalarla birebir pazarlık görüşmeleri tamamlandı ve ihale bugün saat 15.00'de yapılacak.
Varlık satışı yöntemiyle gerçekleştirilecek ihalede Tekel'e ait İstanbul, Adana, Ballıca, Bitlis, Malatya ve Tokat sigara fabrikaları satılacak. Fiyat aralığının ise 1,5 ile 1,8 milyar dolar arasında olacağı tahmin ediliyor.
TEKLİF VEREN FİRMALAR
İhaleye, “Limak İnşaat Sanayii ve Ticaret A.Ş-PI Turkey LLC OGG, Strand Investment S.AR.L, British American Tobacco Tütün Mamulleri Sanayi ve Ticaret A.Ş, CVCI-Doğan-TÜTSAB OGG” teklif vermişti.
Limak, Morgan Stanley'in Türkiye'deki yatırım fonu olan PI Turkey ile teklif verirken, Strand Investment S.AR.L de İngiliz merkezli Avrupalı yatırım fonu CINVEN ile bir grup profesyonel Türk girişimcinin kurduğu ortaklık olarak teklif verdi.
Profesyonel Türk girişim grubunda, Kürşat Koçdağ, Cahit Düzel ve Murat Bakırcı yer alırken, ekip lideri olan Kürşat Koçdağ'ın, Philip Morris'in eski genel müdürü olduğu, beraberindeki Cahit Düzel'in Philip Morris'te üst düzey yönetici olarak görev yaptığı, Murat Bakırcı'nın da JTI'nin İran genel müdürlüğü görevinde bulunduğu öğrenildi.
30 yıllık yatırım fonu olan CINVEN'in, Avrupa'da 60 milyar Avro'luk şirket satın alımı gerçekleştirdiği, şu anda 6,5 milyar avro şirket fonunun bulunduğu öğrenildi.
Türkiye pazarına 2002'de gelen BAT da pazar payını Tekel'i alarak arttırmayı hedeflerken, CVCI-Doğan-TÜTSAB da (Tekel ve Gıda Ürünleri Toptan Satıcılar Birliği Sanayi ve Ticaret A.Ş) ihaleye teklif veren bir diğer konsorsiyum oldu.
TEKEL'DE ÖZELLEŞTİRME SÜRECİ
Tekel'in sigara bölümünün özelleştirme çalışmaları 2003 yılında başlatıldı. Aynı yıl gerçekleştirilen ihalede, en yüksek teklifi 1 milyar 150 milyon dolar ile JTI verirken, Özelleştirme Yüksek Kurulu, teklifin beklentileri karşılamadığı gerekçesiyle ihaleyi iptal etti.
Daha sonra, Tekel'in yeniden yapılandırma çalışmalarına başlandı. Bazı müesseseler ile pazarlama ve dağıtım müdürlüklerinin bir bölümü kapatılırken, tütün stokları da azaltıldı. Bu çalışmaların ardından, son yıllarda sürekli zarar eden Tekel kara geçti.
Tekel'in ikinci kez özelleştirme ihalesi çalışmalarında marka satışı da gündeme geldi. Ancak, yapılan çalışmalar sonucunda Tekel'in sigara işletmelerinin yeniden bir bütün halinde satışına karar verildi. İkinci ihale teklif gelmemesi nedeniyle iptal edildi.
Üçüncü kez ihaleye çıkarılacak Tekel Sigaranın pazar payı yüzde 38-39 civarında bulunurken, 2006 yılında 1999 milyon YTL faaliyet karı elde etti.
Tekel Genel Müdürlüğüne ait 3 anonim şirket ve bunlara bağlı 6 fabrika, 56 yaprak ve 2 tuz işletmesi müdürlüğü, 39 başmüdürlük ve 15 bin personel bulunuyor.
12 bin 869'u gıda, 195'i maden iş kolunda olmak üzere toplam 13 bin 64 işçi istihdam ediliyor. Bunlardan 12 bin 12'si daimi işçi kadrosunda yer alıyor.
|
Petrol zirvede, dolar dipte
Euro/dolar paritesi 1.50 düzeyini aştı. ABD'de üst üste açıklanan olumsuz ekonomik verilerin ardından Euro/dolar paritesi 1.50 düzeyini aştı. Parite bir ara 1.5051 düzeylerine kadar yükseldi.
Bu hafta boyunca ABD kanadında yaşanan yoğun data akışı, zaten yukarı yönde bir momentuma sahip olan pariteyi yeniden hareketli bir moda soktu. Dünkü datalarda çekirdek ÜFE'nin beklentilerin oldukça üzerinde gelmesine rağmen Redbook perakende satış endeksi ile tüketici güvenindeki düşüşler fiyatlamalarda daha çok yankı buldu.
Bu iki datadaki zayıflık FED'in yeni faiz indirimlerine gideceği beklentilerini körükledi ve bunun neticesinde de bu sabahki ilk işlemler 1.5000'yi aştı. Almanya'da IFO Endeksi'nin kuvvetli gelmesi de buna katkı sağladı.
Uzmanlar, kısa vadeli kuvvetlenme noktasını 1.4680'den 1.4750'ye yükseldiğini belirterek, 1-2 günlük hareketlerde ise 1.4900 üzerinde kalıcılıkla beraber 1.4900-1.5085 seviyesinin değerlendirilebileceğini belirtiyor.
PETROL 101 DOLARIN ÜZERİNE ÇIKTI
Uluslararası piyasalarda petrol fiyatları, 101 doların üzerine çıktı. ABD tipi hafif ham petrol varili 101,70 dolardan satılırken, Londra Brent tipi ham petrolün varil fiyatı da 83 sent artarak 100,30 dolara çıkıp rekor kırdı.
Petrol fiyatlarının artmasında, ABD ve Avrupa'da düşen sıcaklıkların petrol talebini artırması ve Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nün (OPEC) önümüzdeki hafta yapacağı toplantıda petrol üretim miktarını değiştirmeyeceği beklentisi etkili oldu.
150 Yıl Sonra Üretebildik
|
|
Kuruluşundan Bu Yana 150 Yıldır Yurt Dışından Tren Tekeri Satın Alan Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü , Artık Türkiye'de Üretilecek Yerli Tren Tekerlerini Kullanacak.
|
Kuruluşundan bu yana 150 yıldır yurt dışından tren tekeri satın alan Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü (TCDD), artık Türkiye’de üretilecek yerli tren tekerlerini kullanacak.
TCDD Genel Müdürlüğü demiryollarında kullanılan ve büyük oranda ithal edilen parçaların yerli üretimle tedarik edilmesi için bir dizi çalışma başlattı. Bu kapsamda tren yollarının ana unsuru olan raylar KARDEMİR tesislerinde üretilmeye başlandı. Demiryolundaki bağlantı elemanlarını ise Erzincan’da üretime başlayan bir fabrikadan temin eden TCDD Genel Müdürlüğü, özellikle hızlı trenlerin kullanacağı yollarda kullanılacak traversleri de yerli firmalardan almaya başladı.
Tavuk Ayağı İhracatından 30 Milyon Dolar Kazandık
|
|
Son Dönemlerde Sayısı Oldukça Artan İlginç İhracat Kalemleri Arasında Bulunan Tavuk Ayağı İhracatı Hızla Artıyor.
|
Son dönemlerde sayısı oldukça artan ilginç ihracat kalemleri arasında bulunan tavuk ayağı ihracatı hızla artıyor.
Türkiye’den 5 yıl önce yurtdışına gönderilmeye başlanan tavuk ayağı ihracatı bugün 30 milyon dolara ulaştı. Özellikle Çin ve Vietnam gibi ülkelere yapılan tavuk ayağı ihracatının 25 bin tona ulaştığını söyleyen Şeker Piliç Yönetim Kurulu Üyesi Emre Bor, diğer üreticilerinde faaliyete geçmesi halinde Türkiye’den yapılan ihracatın 100 milyon doları geçebileceğine dikkat çekti. "Bu ihracat kalemini kar merkezi olarak düşünmek lazım" diyen Bor, "Türkiye’de üretimi var ancak kullanımı yok. Bu ürünlerin yurtdışında kullanımı oldukça arttı" dedi. Her üreticinin tavuk ayağı ihracatı gerçekleştirmediğini anlatan Bor, sektörde sadece 6 firmanın bu alanda üretim gerçekleştirdiğini kaydetti.
Ekonomi Durgun mu Siz Karar Verin
|
|
Direksiyon Altındaki Panelde Kırmızı Göz Kırpıyor, İbre İyice Sola Kaymış. Bizim Mahalle Kavşağındaki Gulf İstasyonuna Giriyorum. Soğuğu Kırbaçlayan Rüzgarda Ellerini Oğuşturan Genç, 'Ful Depo, Yüksek Oktanlı.' Talimatım Üzerine Benzin Pompalamaya Başlıyor.
|
Direksiyon altındaki panelde kırmızı göz kırpıyor, ibre iyice sola kaymış. Bizim mahalle kavşağındaki Gulf istasyonuna giriyorum. Soğuğu kırbaçlayan rüzgarda ellerini oğuşturan genç, ''Ful depo, yüksek oktanlı.'' talimatım üzerine benzin pompalamaya başlıyor.
İki panelde likit ölçek ile para karşıtı rakamlar birbiriyle yarışıyor. Bizim depo sanki yüzme havuzu, dolmak bilmiyor. Sonunda tık sesi geliyor tutamaçtan. Ölçekteki meblağ 50 dolar. Yıldız basketbolcu Le Bron James'in New York Knicks'e bir gece önce attığı sayı kadar.
|
"Hane halkı tasarrufu bıraktı"
TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Ali Kibar, düşük gelir gruplarında özellikle son yıllarda negatif tasarruf eğiliminin olması ve yüksek gelir gruplarında tasarruf eğiliminin düşmekte olmasının Türkiye'nin cari işlemler açığının büyümesi anlamına geldiğini söyledi.
TÜSİAD'ın Merkez Bankası ile birlikte yürüttüğü, "Küresel Ekonomiye Entegrasyon Sürecinde Büyüme" başlıklı proje kapsamında tamamlanan "Türkiye'de Hanehalkı: İşgücü, Gelir, Harcama ve Yoksulluk Açısından İnceleme" raporu, Sheraton Oteli'nde düzenlenen seminerde açıklandı.
|
Gerçek işsizlik oranı yüzde 20.3’ü buluyor
MB ve TÜSİAD’ın ortak çalışmasına göre, Türk insanının geliri arttı ama devlet yardımları da hesaba katılırsa, geliri artanlar, gıda ve giyim gibi zorunlu harcamalarını azalttı. Gerçek işsizlik oranı da yüzde 20.3 düzeyinde.
|
İskenderun’da dev yatırım
Ahmet Destici
Rusya’dan MMK, Türkiye’den Atakaş’la birlikte İskenderun’da 1.4 milyar dolarlık demir çelik yatırımının temelini attı. Yüzde 50 ortaklıkla kurulan tesiste üretim kasım 2009’da başlayacak
Rusya’nın en büyük çelik üreticilerinden MMK (Magnitogorsk Iron and Steel Works) ve Atakaş Şirketler Grubu ortaklığının İskenderun’da kuracağı demir-çelik fabrikasının temeli atıldı. İlk ürününü kasım 2009’da verecek olan fabrika 2010’da tam kapasite ile çalışmaya başlayacak. 1.4 milyar dolar yatırımla kurulacak fabrikanın yıllık üretim kapasitesi 2.5 milyon ton olacak. MMK Atakaş’da her iki ortağın da yüzde 50 payı bulunuyor.
Temel atma töreninde konuşan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren “Doğrudan yatırımların ihtiyacı olan istikrarı sağlamak için demokrasinin kalitesini artırmaya devam etmeliyiz dedi. Ekren, üzerinde durdukları en önemli noktanın özel sektörün gelişmesi olduğunu ve Cumhuriyet tarihi boyunca hasretle aranan bir büyüme dönemi yakaladıklarını belirtti.
‘Yassı çelikte açık var’
MMK Atakaş Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Recep Atakaş gerçekleştirilen yatırımın, Türkiye’de özel sektör tarafından demir çelik alanında sıfırdan ve tek kalemde yapılan en büyük yatırım olduğunu söyledi. Atakaş, “Dünya demir çelik üretiminde 11’inci sırada olmamıza rağmen dünya ticaretinden yüzde 1.5 pay alıyoruz. Toplam ham çelik üretimimiz içinde yassı mamül üretiminin ağırlığı yüzde 13. Bu rakam gelişmiş ülkelerde yüzde 60’a çıkıyor. Bu, sektördeki çarpıklıktır” dedi.
Türkiye’de 8 milyon ton yassı ürün açığı olduğunu ifade eden Atakaş şöyle konuştu: “Her yıl bu oranda mamul ithal ederek, 6 milyar dolar döviz ödüyoruz. Ülkemizin otomobil, beyaz eşya ve gemi sektöründe yeni yatırımlar yaptığı göz önüne alındığında yassı mamule ihtiyaç artacak. Biz de Rus ortağımızla bu yatırımı yapmaya karar verdik.”
Türk sanayisine destek
MMK Yönetim Kurulu Başkanı Viktor Filippovic Rashnikov ise yurtdışında ilk defa yatırım yaptıklarını söyledi. Rashnikov “Bu proje bizim için sadece stratejik bir yatırım değil. Bu tesis Türk çelik sanayisinin gelişmesine çok önemli katkılarda bulunacak. Türkiye çelik üretiminde 11’inci sırada olmasına rağmen yassı ürün açığı var. Tesis bu açığın kapanması için büyük katkıda bulunacak” dedi.
Türkiye Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkan Vekili Levent Seçkin de yatırımın bu ölçekte gerçekleşen ilk Rus yatırımı olduğunu söyledi.
2500 kişi çalışacak
İskenderun’un Payas ilçesinde faaliyet gösterecek fabrika yılda 2.5 milyon ton sac üretecek. Fabrika 1 milyon 200 bin asitleme hattı, 1 milyon ton soğuk sac haddanesi, 900 bin ton sac galvanizleme tesisi ve 10 milyon elleçleme kapasiteli limandan oluşuyor. Fabrikada 2500 kişi çalışacak.
Tesisin tüm makine donanımını İtalya’nın döküm teçhizatı üreticisi Danieli sağlayacak. MMK Atakaş bu kapsamda Danieli’yle 370 milyon euro’luk anlaşma imzaladı.
MMK’nın cirosu 6.4 milyar dolar
Atakaş Şirketler Grubu 1974 yılında İskenderun’da Recep Atakaş tarafından kuruldu. Şirket 1993 yılında yıllık 500 bin ton kapasiteli yuvarlak inşaat demiri üretmeye başladı. Payas Organize Sanayi Bölgesi’nde ve Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde kömür eleme ve paketleme tesisine sahip olan şirkette 700 kişi istihdam ediliyor.
Dünyanın en büyük çelik üreticileri arasında ilk 20’de yer alan MMK’nın piyasa değeri 11.1 milyar dolar. Londra Borsası’nda işlem gören MMK, Rusya’nın çelik ihtiyacının yüzde 17.6’sını karşılıyor. Şirket 2006’da 6.4 milyar dolar ciro, 1.4 milyar dolar net kâr elde etti.
Yabancı şirkete mülk satışı hükümeti bekliyor
EKONOMİ SERVİSİ
Anayasa Mahkemesi'nin yabancı şirketlerin mülk alımının dayanağını oluşturan yasa maddesini iptal etmesi sonrasında gözler hükümete çevrildi. 6 ay içinde yeni bir düzenleme yapılması gerekiyor
Anayasa Mahkemesi'nin yabancı şirketlere mülk satışını düzenleyen kanun maddelerini iptal eden kararı, gayrimenkul sektöründe tartışılıyor. Açıklandığında, 'yabancıya yasaklama geldi' şeklinde algılanan iptal, aslında 'yasada sınır konulmamış' olması gerekçesine dayanıyor.
Yapılacak yeni düzenlemeyle yabancı şirketlerin gayrimenkul edinimine, kişisel alımlarda olduğu gibi arazinin büyüklüğü, ilin yüzölçümü ile gayrimenkulun bulunduğu alanlara (askeri ve stratejik bölgeler) göre belirli sınırlamalar getirilmesi gerekiyor. Anayasa Mahkemesi, kararında yürütmenin durdurulmasını öngörmediğinden, yabancı şirketler 6 ay içinde eskisi gibi alımlarına devam edebilecekler. 6 ay sonra eğer mahkemenin iptal gerekçelerine uygun yeni bir düzenleme yapılmazsa, yabancı şirketlerin mülk alımı
mümkün olmayacak.
Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı verdiği davayı CHP'li milletvekilleri Haluk Koç'la Oğuz Oyan açmıştı. Milletvekilleri dava dilekçelerinde iptal edilen yasa maddesini, "hükümetin yabancı ülke vatandaşlarına mülk edinmede getirilen sınırlamayı dolanma çabası" olarak nitelemişlerdi. Oğuz Oyan, Milliyet'e yaptığı açıklamada, "Son durumu sorun olarak görülüyorsa, mahkeme kararına uygun bir düzenleme ile çözüm yaratabilir" dedi.
Kişiye satışta sınır var
Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararın, daha önceki kararlarıyla tutarlılık taşıdığını belirten Oğuz Oyan şunları söyledi:
"Yabancı şahıslara satışla ilgili yasayı da iptal etmişti ve hükümet mütekabiliyet ve sınırlamalar konusunda değişikler yaparak sorunu çözmüştü. Yabancı şahıslara satışta, 25 dönümlük sınır vardır.
Daha büyük miktar için Bakanlar Kurulu kararı gerekir. İlin yüzölçümü, askeri ve stratejik bölgelerle ilgili sınırlama vardır. Ama 4875 sayılı yasa öyle bir kapı açılıyor ki, adı Doğrudan Yabancı Yaratım Kanunu olmasına rağmen, yabancılara bir fabrika veya tesis yapma zorunluluğu getirmiyor. Oysa doğrudan yabancı sermaye kanunlarında, yatırım, istihdam gibi şartlar aranır."
Görevin hükümete düştüğünü ifade eden Oyan, hükümetin 6 ay içinde düzenleme yaparak sorunu çözebileceğini söyledi. CHP'li Atilla Kart da tapu mevzuatında yer alan sınırlamaların şirketlere de uyarlanması halinde sorunun çözüleceğini sözlerine ekledi.
Madde ne diyordu?
Anayasa Mahkemesi, yabancı ülke vatandaşlarına gayrimenkul satışında belli sınırlamalar bulunurken, hükümetin 2003 yılında çıkardığı 'Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu'nda şirketler için bir sınır öngörmemesi ve bir anlamda 'sınırsız mülk edinme' hakkı vermesi nedeniyle 4875 sayılı kanunun 3. maddesinin d bendini, 11 Mart'ta iptal etmişti.
Yasanın iptal edilen 3'üncü maddesinin 'taşınmaz edinimi' başlıklı d fıkrası şöyle:
"Yabancı yatırımcıların Türkiye'de kurdukları veya iştirak ettikleri tüzel kişiliğe sahip şirketlerin, Türk vatandaşlarının edinimine açık olan bölgelerde taşınmaz mülkiyeti veya sınırlı ayni hak edinmeleri serbesttir."
Mahkeme, iptal kararını bu madde ile yabancı şirketlere hiç bir sınırlama olmadan mülk edinme hakkı verildiği gerekçesine dayandırdı. Bu durumda iptal edilen 3 maddesinin d fıkrasının 6 ay içinde yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Bu süre içinde yabancı şirketlerin gayrimenkul alım satımları iptal kararından önce olduğu gibi devam edecek.
Karar geriye dönük işlemediği için, bugüne kadar yapılan satışlar ise mahkemenin iptal kararından etkilenmeyecek.
Murat Ergin Kuzeybatı Gayrimenkul Genel Müdürü
‘Yanlış hesap AB’den döner’
"Bu karar Türkiye'yi tanımayanları endişelendirir, Ama tanıyanları endişelendirmeyecektir. Türkiye'nin bu kadar cari açığı varken, iptal edilen maddenin yerine yeni bir düzenleme yapılmaması mümkün değil. Bir Türk vatandaşı gidip Almanya'da gayrimenkul alıp yatırım yapabiliyorsa, bir Alman vatandaşının Türkiye'de bunu yapamayacak olması mümkün görünmüyor. AB ile bu kadar anlaşma imzalanmış, işbirliği kararına varılmışken yabancı yatırımcıya böyle bir hakkın verilmemesi olmaz”.
Hakan Kodal Krea Gayrimenkul İcra Kurulu Başkanı
‘İMKB’nin yüzde 50’si etkilenir’
"Bir kaza oldu ve yolda giden aracımızın lastiği patladı. Değiştirip devam ederiz. Böyle bir yasaklama mümkün değil. Hükümet gerekçeli kararın hemen ardından yeni bir düzenleme yapacaktır. Böyle bir düzenlemenin yapılmaması halinde İMKB şirketlerinin yüzde 50'si ve hatta özelleştirmeler de olumsuz etkilenecektir.
Uluslararası MİPİM Fuarı'nda gördük ki, Türkiye'de daha önce yatırım yapmamış şirketlerin konu hakkında endişeleri var. Türkiye'de yatırımı devam eden şirketlerin ise güveni devam ediyor."
Mustafa Alper YASED Genel Sekreteri
‘Suistimali önleyecek’
"Yabancı uyruklu gerçek kişilerin gayrimenkul ediniminde sınırlama vardı ama tüzel kişilerde yoktu. Bu da suistimale yol açabiliyordu. İki yabancı bir araya gelip şirket kurabiliyor ve böylece sınırlamaya takılmadan alım yapıyordu. Yasanın iptal edilmesiyle bu tür suistimallerin önlenmesi amaçlanıyor.
Benim beklentim 6 ay içinde kesinlikle bir düzenleme olacağı ve bu düzenlemede tüzel kişiliklerin alımına sınırlama getirileceği yönünde. Aksi taktirde Türkiye'de şirket satın alma şansı da kalmaz”.
Haluk Sur Urban Land Institute İcra Kurulu Başkanı
‘Türkiye’ye en büyük kötülük’ "Bunun 6 ay içinde düzeleceğini biliyorum ama bize iki yıl zaman kaybettirecek. Aksi halde Türkiye'de yatırım yapmak isteyen yabancıların önü kapanacak. Gayrimenkul sektörünün önüne set çekilecek olsaydı bundan daha kötüsü olmazdı. Bu karar tamamen ‘sizi istemiyoruz, gelmeyin’ demek. Mesela yarın Airbus uçak parçası tesisi kurmak için 2 bin dönüm arazi istese ya da Disneyland ‘şu kadar arazi istiyorum’ derse yine Bakanlar Kurulu kararı mı gerekecek?"
|
“En iyi kâr cepte olandır” diyen, TT hissesini sattı
|
Türk Telekom’un halka arzında yüzde 3-7 arasında iskontolu hisse alanlar ilk işlem gününde satmayı tercih etti
Türkiye’nin en büyük halka arzı olarak tarihe geçen Türk Telekom’un hisseleri dün İMKB’de işlem görmeye başladı. Ancak hisseler beklentilerin aksine yükselmeyerek ağırlıklı olarak halka arz fiyatı olan 4.60 YTL’den işlem gördü. Türk Telekom hisselerindeki ilk gün seyri “Ucuz fiyata satıldı” iddialarını çürüttü.
İlk işlemin 4.60 YTL’den gerçekleştiği Türk Telekom hisseleri 4.48 YTL’ye kadar inse de hisseler günü 4.62 YTL’den tamamladı. Ağırlıklı ortalama fiyat 4.61 YTL oldu. Uzmanlar, Telekom hisselerindeki ilk günkü hareket için “Piyasalar çok zor bir dönemden geçiyor. Yatırımcılar küçük kârlara razı oluyor. Halka arzdan yüzde 3-7 arasında iskontolu alım yapanlar bu kârlara razı olup aldıkları hisseleri ’en iyi kâr cepte olandır’ mantığıyla sattılar” yorumunu yaptı.
Dün İMKB’de 2 milyar YTL’lik işlem hacminin yüzde 41’i yani 840.4 milyon YTL’si Türk Telekom hisselerinde yapıldı. Halka arza aracılık eden Garanti Yatırım ve Deutsche Bank ise 34.2 milyon lotluk net alım gerçekleştirdi.
Fiyatın doğruluğunu zaman gösterecek
Türk Telekom İcra Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Paul Doany, Türk Telekom hisselerinin halka arz fiyatıyla ilgili tartışmalar konusunda, “Halka arz fiyatının doğru olup olmadığını zaman gösterecek” dedi. Doany, Türk Telekom hisselerinin İMKB’de işlem görmesi dolayısıyla açılış seansı öncesinde düzenlenen törende yaptığı konuşmada, 20 bin Türk Telekom çalışanının ön talepte bulunduğunun doğru olmadığını, rakamın 2 bin olduğunu aktardı. Şirket hisse fiyatlarına ilişkin bir soru üzerine de Doany, şunları kaydetti: “Şirketin değeri, şirket yönetimi tarafından değil, piyasa tarafından belirlenen bir şey. Oger Telekom’un ödediği fiyat açısından düşünüldüğünde fiyat düşük olabilir. Tabii ki bütün hissedarlar hisse değerlerinin mümkün olduğu kadar yüksek olmasını isterler.”
Kriz en çok TMSF’yi vurdu yabancıların ilgisi azaldı
|
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Ahmet Ertürk, global krizden en çok etkilenen kurumların başında TMSF’nin geldiğini söyledi
Türkiye’nin global krizden diğer ülkelere oranla daha az etkilendiğini belirten Ertürk, “Özellikle yabancı yatırımcıların varlıklarımıza olan ilgisinde gerileme oldu. Son 7-8 ay içerisinde bunu 2-3 büyük olayda yaşadık. Ama daha çok ihale dışı protokol devirleri, protokol satışlarında bunu yaşadık. Büyük yatırım kuruluşları karar verdikleri halde vazgeçtiler ya da görüşmeler belli bir aşamaya gelmişken orada kesildi. Yani krizin etkilerini yaşayan kurumlardan biri biziz” dedi.
Adabank yeniden satışta
Ertürk, Adabank’ta satış aşamasının sonunu geldiklerini ve önümüzdeki hafta içinde Adabank’ın satış şartlarını, ilan edebileceklerini bildirdi. atv-Sabah satışından elde edilen 1.1 milyar dolarlık ödemeyle ilgili olarak “Bir itiraz olmazsa ya da bilgiler öngörüldüğü gibi bize ulaşırsa, sıra cetvelinin önümüzdeki hafta kesinleşeceğini tahmin ediyoruz” dedi. |
Kongolu tüccar ‘5 hektar elmas tarlam var’ dedi, Türkleri çıkartmaya çağırdı
|
|
Türkiye’ye gelen Kongolu elmas tüccarı İbrahimikutu, elmas tarlasına ortak bulmak için arayışa girdi. İbrahimikutu, “Kongo’da elmas, taş veya kumdan farksız. Türkler bu işten yüzde 50’ye yakın kâr edebilir” dedi
Kongo’daki 30 elmas tüccarından biri olan Haji İbrahimikutu, 5 hektarlık elmas tarlalarına ortak bulabilmek için Türkiye’ye geldi. Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin sadece vergisini ödeme karşılığında kendisine elmas çıkartma, işleme ve satma yetkisi verdiği İbrahimikutu, “Kongo’da elmas sıradan bir taş veya kumdan farksız. Türk işadamlarının burada elmas çıkarması ve yurtdışına ihraç etmesi için hiçbir engel yok. Sadece ticaretini yaparak yüzde 20-50 kâr elde edebilirler” diye konuştu.
Türkiye İş Adamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) tarafından düzenlenen Türkiye Afrika Dış Ticaret Köprüsü Programı’yla Türkiye’ye gelen İbrahimikutu, “Elmaslarımızın değerini artırmak ve yurtdışına satmak için Türklerle işbirliği yapmak istiyorum” dedi.
Türkiye, ‘model’ oldu
TUSKON’UN organizasyonunun açılışına katılan Uluslararası İslam Ticaret Finans Şirketi (ITFC) CEO’su Dr. Waleed Al Wohaib, Türk iş dünyasının ve hükümetin Afrika’daki ticari ve ekonomik desteklerini ve Müslüman toplumdaki ticaretin gelişmesi yönündeki çabalarını övgüde bulunarak, “Türkiye, bu konuda önemli bir model” dedi. |
Türkiye ‘milyonerler ligi’nde 6 basamak birden atlayacak
|
Barclays Bank’ın yaptığı global milyoner araştırmasın sonuçları belli oldu
Barclays’in global milyonerler araştırmasına göre, 1 milyondan fazla dolar milyoneri olan ülke sayısı 10 yılda 7’den 12’ye çıkacak. Türkiye’deki milyoner sayısı da artacak ve en çok milyoneri olan ülkeler listesinde 6 basamak atlayıp 26’ncılığa yükselecek
Araştırmaya göre 1 milyondan fazla milyoneri olan ülke sayısı 10 yıl içinde 7’den 12’ye çıkacak. Dünya ekonomisi 154 trilyon dolarlık büyüklüğe ulaşırken Barclays’e göre, Türkiye en çok milyoneri olan ülkeler arsında 10 yıl içinde 6 sıra birden atlayacak. 6 ülkeyi geride bırakması beklenen Türkiye, 2017’de 32’nci sıradan 26’ncı sıraya yükselecek. Araştırmanın ortaya koyduğu bir diğer ayrıntı ise gelişmekte olan ülkerlerdeki milyoner sayısında yaşanan yükseliş.
Milyoner sayısı katlanıyor
Barclays’e göre, en çok milyoneri olan ülkeler listesi 10 yıl içinde şöyle şekillenecek:
n Çin 7’inci sıradan 3’üncü sıraya yükselirken, Hindistan 14’ten 8’inci sıraya yükselecek. Rusya 19’dan 11’e Brezilya ise 45’den 12’ye tırmanacak.
*Araştırmaya göre 2007’de dünyadaki milyoner sayısı 34.5 milyon adet olurken 10 yıl içinde bu rakamın 61 milyona ulaşması bekleniyor. 5 milyon dolardan fazla servete sahip olanların sayısı ise 2 milyondan 5.2 milyona çıkacak.
* ABD listenin en üst sırasında yer almaya devam ederken Avustralya ve Güney Kore’nin sırasıyla 10’uncu sıradan 16’ncı sıraya 12’nci sıradan 15’inci sıraya yükselmesi bekleniyor.
* Nüfüsa göre en çok milyoneri olan ülkeler ise şöyle Singapur, Hong Kong, İsviçre, İngiltere ve Danimarka.
* Barclays’in raporuna göre Birleşik Arap Emirlikleri’ne yabancı direk yatırım 3 yıl içinde ülkenin milli gelirinin 3’te birine yani 100 milyar dolara ulaşacak. GCC adı verilen Körfez ülkelerinin 400 milyar dolar olan petrol gelirlerinin de 1 yıl içinde 450 milyar doları bulucak.
En çok milyoner
ABD’de yaşıyor
1 ABD
2 Japonya
3 Çin
4 İngiltere
5 Almanya
6 Fransa
7 İtalya
8 Hindistan
9 Kanada
10 İspanya
Çinli milyonerler
19 kat artacak
Malezya’nın listede 35’inci sıradan 28’inci sıraya çıkması beklenirken en büyük değişim yaşaması beklenen ülke ise Çin olarak vurgulandı. Geçen yıl Çin’de 22 bin adet milyoner yer alırken rakamın 10 yıl içinde 19 katına çıkarak 409 bine ulaşması bekleniyor. |
Türkiye, en kırılgan beşinci ülke |
Standard and Poor's Doğu Avrupa ülkelerinin en kırılgan konumda olacaklarını açıkladı
21.04.2008 15:55 |
Kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poor's yayımladığı bir raporda, global kredi sıkışıklığının artması halinde gelişmekte olan piyasalar arasında Doğu Avrupa ülkelerinin en kırılgan konumda olacaklarını açıkladı.
Standard and Poor's'un raporunda yayımladığı kırılganlık endeksine göre Türkiye, en kırılgan beşinci ülke konumunda. Listenin birinci sırasında ise İzlanda bulunuyor.
S and P yayımladığı, "Global Kredi Krizi'nin Avrupa'daki Gelişmekte Olan Piyasaları Diğerlerinden Daha Olumsuz Etkileme İhtimalinin Nedenleri" başlıklı raporunda, her ülkenin kırılganlığının, dış dengesizlikleri finanse etmek ve ödemeler dengesi krizlerini savuşturmak için dış sermaye girişine olan ihtiyaçlarıyla doğrudan bağlantılı hale gelebileceği belirtildi.
KENDİLERİNİ İYİ KORUMALILAR
Standard and Poor's kredi analisti Moritz Kraemer, "Doğu Avrupa'nın tehlikeye daha maruz bir konumda olduğuna inanıyoruz; buna karşılık Asya ve Latin Amerika, ticaret fazlaları ve büyük döviz rezervleriyle, global ekonominin daha keskin bir şekilde gerilemesi halinde başlarına gelebilecek muhtemel finans akışı azalmasına karşı kendilerini genellikle daha iyi koruyabilirler" dedi.
Standard and Poor's'un 40 ülke arasındaki kırılganlık ölçütü Likidite Kırılganlık Endeksi (LVI-Liquidity Vulnerability Index) de, en kırılgan ülkelerin genellikle Avrupalı ülkeler olduğunu gösteriyor. Raporda, ileriye dönük seçeneklere bakılırken ülke kredi notlarının düşürülmesi veya negatif görünüm adımlarının daha çok en kırılgan ülkeler üzerinde yoğunlaştığı da belirtildi.
Telekom'un, Saudi Telecom'a devrine onay
25 Nisan, 2008 17:29:00 (TSİ) |
|
Rekabet Kurulu, Türk Telekom'un ana hissedarı Oger Telecom'un yüzde 35'inin Saudi Telecm'a devrine izin verdi.
Kurul, Oger Telecom hisselerinin yüzde 35'inin Saudi Telecom Company tarafından devir alınması işleminin; 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanun ile ilgili tebliğde belirtilen 'hakim durum yaratılması veya mevcut hakim durumun güçlendirilmesi yoluyla ilgili pazarda rekabetin önemli ölçüde azaltılmasına yol açmasının' söz konusu olmadığına karar verdi.
Rekabet Kurulu'nun web sayfasında yer alan açıklamada, hissedarlar sözleşmesinde, Saudi Telecom Company'e ortak kontrol hakkı veren yüzde 35 oranındaki hissenin yüzde 10'un altına düşmesi halinde, Saudi Telecom Company'ye 12 ay süre ile getirilen rekabet etmeme yükümlülüğünün, yan sınırlamalar açısından gerekli olan orantılılık ölçütünün aşılmasına yol açacağı belirtildi.
Açıklamada, "Bu çerçevede söz konusu rekabet etmeme yükümlülüğünün, Saudi Telecom Company'ye ortak kontrol hakkı veren hisselerin, bu hisseleri Saudi Telecom Company'ye devreden taraflar olan Oger Telecom Saudi Arabia Limited ve Saudi Oger Limited dışında başka teşebbüslere devredilmesi sonucu yüzde 10'un altına düşmesi durumunda geçerli olacak şekilde düzenlenmesi kaydıyla bir yan sınırlama sayılacağına karar verilmiştir" denildi.
|
Toyota, dünya liderliğini General Motors'dan aldı
24 Nisan, 2008 10:31:00 (TSİ) |
|
Toyota, dünya otomotiv satış liderliğini General Motors'dan aldı.
Toyota Motor Corp. ve General Motors Corp'dan yapılan açıklamada, Toyota'nın 1'inci çeyrekte 2 milyon 41 bin adet otomotiv sattığı, buna karşılık General Motors'un 2 milyon 25 bin adette kaldığı bildirildi.
General Motors, dünya genelinde satışlarının yüzde 1 düştüğünü belirtirken, Toyota, ocak-mart döneminde küresel bazda satışlarının yüzde 2.7 oranında arttığını ifade etti.
General Motors'dan yapılan açıklamada, satışların yüzde 64'ünün ABD dışından geldiği ifade edilirken, Toyota Avrupa'daki güçlü talebin satışlarını desteklediğini kaydetti |
Taşıt üretimi yüzde 40,4 arttı
Yılın Ocak-Nisan döneminde toplam taşıt aracı üretimi, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 40,4 oranında artarak 471 bin 894 adede yükseldi.
AA
Güncelleme: 15:34 TSİ 12 Mayıs 2008 Pazartesi
İSTANBUL - Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) verilerine göre, Ocak-Nisan döneminde otomobil üretimi yüzde 31 artarak 252 bin 958 adet olarak gerçekleşirken, aynı dönemde toplam taşıt aracı üretimi yüzde 40,4 oranında artışla 471 bin 894 adede çıktı.
2008 yılı Ocak-Nisan döneminde üretim, midibüste yüzde 114, kamyonette yüzde 58, küçük kamyonda yüzde 24, otobüs ve minibüste yüzde 14, büyük kamyonda yüzde 11 artış kaydetti. Traktör üretimi ise yüzde 14 azalarak 10 bin adet oldu.
Nisan ayında otomobil üretimi geçen yılın aynı ayına göre yüzde 23,3 oranında artarak 65 bin 610 adede, toplam üretim de yüzde 35,5 oranında artarak 120 bin 992 adede yükseldi.
OSD’nin değerlendirmesinde, üretimin Nisan ayında gerçekleşen önemli talep ve özellikle ihracattaki yükselişin desteği ile artışını sürdürmeye devam ettiği belirtildi.
PAZAR YÜZDE 21,6 BÜYÜDÜ
Yılın Ocak-Nisan döneminde toplam taşıt aracı satışları 2007 yılının aynı dönemine göre yüzde 21,6 oranında artarak 180 bin adede çıkarken, otomobilde ise bu artış yüzde 30,4 oranında gerçekleşti ve Ocak-Nisan döneminde 104 bin adet otomobil satıldı. Bu dönemde ithalatın pazar payı yüzde 66 olarak belirlendi.
2008 yılı Ocak-Nisan döneminde toplam taşıt aracı ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 44,6 oranında artarak 368 bin 336 adede çıkarken, aynı dönemde otomobil ihracatı da yüzde 31,7 oranında artarak 204 bin 289 adede yükseldi.
Geçen ay toplam taşıt aracı ihracatı ise yüzde 41,2 oranında artarak 92 bin 222 adet olarak gerçekleşti. Nisan ayında otomobil ihracatı önceki yılın aynı ayına göre yüzde 23,2 oranında arttı ve 52 bin 349 adede çıktı.
Ticari araç ihracatı yüzde 65 artışla 164 bin 47’ye yükselirken, traktör ihracatı da yüzde 22 artarak 4 bin 120 adet olarak gerçekleşti.
Ocak-Nisan döneminde otomotiv sanayinin toplam ihracattaki payı yüzde 22,5 olarak gerçekleşti.
Ford Otosan 93 bin hafif ticari araç, Oyak Renault 93 bin otomobil, Toyota 55 bin otomobil, Tofaş da 23 bin otomobil ve 64 bin hafif ticari araç olmak üzere toplam 87 bin hafif araç ihraç etti.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
| |